kaqTS5v. PENCEREİLHAN SELÇUKDünya Dönüyor!..Osmanlı’daki atalarımız Müslümandılar ve namaz kılarlardı...Onlardan bize bir özdeyiş kaldı...Ne demişlerdi“- İbadet de mahfidir, kabahat de...’’Mahfi’ ne demek?..Gizli!..Peki, Tayyip ve şürekâsı AKP’li politikacılar, bir yandan siyaset yaparken neden öte yandan gösteriş olsun diye toplu namaz kılıyorlar?..*Yazının tam burasında telefon çaldı...Reşit Aşçıoğlu..Sandım ki her zamanki gibi Galileo Galilei’den söz açacak; ama bu kez başka bir şey söyledi...Ne söylediğini yazının sonunda açıklayacağım; önce Galileo’ya gelelim...Aşçıoğlu, Galileo’nun 476 sayfalık yapıtını Türkçeye sürecinde sürekli konuştuk, tartıştık, muhabbet ettik...Pek mi önemli?..Evet!..Çünkü Galileo’nun yapıtı 370 yıldan beri ilk kez Türkçeye çevrildi.*Yapıt Çizme’de Latinceden İtalyancaya dönüşümün başlangıcında yazılmış; öyle bir zaman ki dilin incelikleri ve kuralları daha pekişmemiş; ilk İtalyanca kitap Machiavelli’nin, ikincisi Galileo’nun...Kitabın adı şöyle“Dünyanın İki Ana Sistemi,Dönen ve Duran SistemlerHakkında Diyalog’’Reşit, çeviri sürecinde hem bir uzmanla iletişim içindeydi, hem de bir İtalyanla al takke ver külâh çeviriyi kızıyordu- Reşit, benim anlayamadığım metni sen nasıl anlarsın?..Yanıt belliydi, Reşit hem İtalyanca, hem Latince biliyordu; ama, İtalyan Latinceyi bilmiyordu. Onların kaç yüzyıl önce yaşadıkları bu sorun, Osmanlıcadan Türkçeye geçerken bizim başımıza ne diyordu?..Duran dünyanın bilimi başkaydı, dönen dünyanın bilimi başka!.. Evren insan aklınca yeniden keşfediliyordu; bu arada İngiltere’de çok saygın ünlü Thomas Hobbes, Galilei’yi görmek için İtalya’ya ne demişti“- İnsan insanın kurdudur.’’Homo homini lupusSözün doğruluğu, kilisenin papazları Galileo’yu yemeğe kalkışınca kanıtlandı.*Telefonda Reşit’in sesini duyunca yine Galileo’dan söz açacak sandım...Ama ilk kez başka bir şey söyledi- Çok üzüldüm, dedi, sahte fatura düzenlemekten yargılanan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Meclis’te AKP tarafından affedilmiş; sanırım dünyanın hiçbir parlamentosunda böyle bir şey namazlarıyla ünlenen AKP’lilerin cüretlerini düşündüm; bunlarda ne ibadet mahfi, ne de kabahat; ikisi de açık!..Kendilerini dönen değil, duran dünyada sanıyorlar.18 Ocak 2003 tarihli yazısı
“Bunca yıl geçtikten sonra geriye baktığımızda neler kaldı elimizde?” diye sordum arkadaşıma “anılar sanırım “diye cevap verdi. Tuna nehrinin griliğini hatırlatan ırmağa doğru baktığımda üzerinde dağlardan sürüklenen odun parçaları,çalıları gördüm nereye gideceğinden habersiz akıp giden.. Bizler de geleceğimizin hayalini kurarken bir kapıdan aniden girip geçmişi izlerken buluyoruz kendimizi. Vedalaşıp kalktım sonra aklımda geçmişin mıh gibi izleri..Arabamda müziğin düğmesine dokunduğumda Nilüferin buğulu sesiyle o kapınıniçinde buldum kendimi.. “Dünya dönüyor sen ne dersen de, yıllar geçiyor farketmesende.. değişmiş gördüm bu defa seni, dertler yıpratmış o şen sesini, gülen gözlerin gülemez olmuş, güzel yüzüne çizgiler dolmuş, dünya dönüyor sen ne dersen de… Şarkı bitmesin istedim,sözlere eşlik ederken kaç defa…direksiyonu tutan ellerimdeki değişimi izledim….dönüyordu dünya…dönsün….ruhumuz genç ya….
Türkiye'nin 1975 yılından bu yana katıldığı Eurovision Şarkı Yarışması'ndaki oylama sistemindeki adaletsizlik gerekçesiyle TRT yönetimi 2013 yılında yarışmaya katılmama kararı almıştı. Yarışmaya 2014 ve 2015 yıllarında da katılmayan TRT yönetimi ile yarışmanın organizasyonunu yapan Avrupa Yayın Birliği EBU arasında son dönemde yeni görüşmeler Gazetesi'nden Mahmut Lıcalı'nın haberine göre TRT, oylama sistemindeki adaletsizliği eleştirerek 2013 yılından bu yana katılmama kararı aldığı Eurovision Şarkı Yarışması'na organizasyonu gerçekleştiren EBU ile yapılan görüşmelerin ardından 2016 yılında katılma kararı TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin döneminde EBU yönetiminin Türkiye'den özür dilemesine karşın eleştirilen konularda herhangi bir adım atılmaması nedeniyle gerilen ilişkiler yeni TRT Genel Müdürü Şenol Göka, döneminde yapılan görüşmeler neticesinde düzeldi. TRT yönetiminin yarışmaya katılmama gerekçesi olan oylama sistemindeki adaletsizlikle ilgili olumlu adımlar atıldı. Bu kapsamda 2015 yılındaki başvuru süresinin geçmiş olması nedeniyle TRT yönetimi 2016 yılındaki yarışmaya tekrar katılma kararı Türkiye 2003'te Sertap Erener'in "Everyway That I Can" adlı şarkısıyla birinci olmuştu. 2014'te gerçekleştirilen son Eurovision müzik yarışmasında Avusturyalı transeksüel şarkıcı Conchita Wurst birinci olmu
1146 Son Güncelleme 1215 TAKİP ET Yusuf Özkan Lahey, Hollanda Yüzlerce yıldır Rus saraylarının duvarlarını süsleyen ünlü Hollandalı ressamlara ait 63 tablo, geçici bir süreliğine de olsa, evlerine geri dönüyor. Rusya'nın St. Petersburg kentindeki dünyanın en büyük kültür sanat müzesi Hermitage tarafından Hollanda'ya ödünç verilen tablolar arasında, ünlü ressam Rembrandt'a ait 6 eser de yer alıyor. Hermitage, ilk kez bu kadar çok sayıda sanat eserini bir başka ülkeye ödünç veriyor. "Çarın gözdeleri" diye nitelenen ünlü tablolar, hazırlıkları 3 yıldır devam eden, "Hermitage'daki Hollandalı Ustalar" adlı sergi ile sanat severlerin karşısına çıkacak. Rusya'dan gönderilen tablolar arasında Rembrandt'ın 1634 yılında yaptığı ve eşi Saskia'ya armağan ettiği "Flora" yapıtı da bulunuyor. Rusya'nın ödünç verdiği sanat eserleri arasında Frans Hals ve Gerard Dou gibi sanatçıların çalışmaları da yer alıyor. Tablolar, Amsterdam Hermitage Müzesi'nde sergilenecek. Müze, "Çarın Gözdeleri" için mimari ve ışık açısından özel olarak hazırlandı. Sergi 7 Ekim'de açılacak. 27 Mayıs 2018'e kadar açık kalacak sergiye yoğun bir ziyaretçi akını bekleniyor. St. Petersburg'daki Hermitage Müzesi'nde Hollandalı sanatçılara ait bin 500 civarında tablo bulunuyor. Bunların bir kısmı, sergilenecek alan kalmadığı için depolarda bekletiliyor. Müze yetkilisi İrina Sokolova, "O kadar büyük koleksiyonumuz var ki, hepsini sergileyemiyoruz" diyor. İki Rembrandt tablosuna 160 milyon euroResim yaparak kendi hayatını kurtaran at MetroHollanda'da sanat dünyası Türkiye kökenli Zeynep'i konuşuyor
selena dünya 130 yıl geriye dönüyor